Sinema ve Stereo Sistemleri
17 Ağustos 2017 Perşembe
9 Mayıs 2014 Cuma
Kurulum
Merhabalar…
Geçici olarak
yaptığım kurulum sonrası bir miktar sistemin pişmesini bekleyerek asıl kurulumu
yaptım. Sistemi alırken, aldığım yerden verilen noname kablolardan sadece ön ile
merkez hoparlörlerinkini DH Labs Odyssey ile değiştirdim. İlk planda aklımda
olup yapmak istediklerimi gerçekleştirmiş oldum.
Şimdi sırada
ne vardı…
Yaptığımız
izleme ve dinletileri biraz da gelişirilmesi gerek başka ne var açısıyla
yapmaya başladık. Merkez hoparlör ve subwooferda yetersizlikler vardı. Acaba
amfi mi yetersiz yoksa hoparlörler mi küçük? Değiştirmeli miyim devam mı
etmeliyim derken üstatlarla konuştum fikirlerini aldım;
Öncelikle
subwooferın yerini değiştirerek köşeye aldım ve bu bas seslerde nispeten bir
iyileşme sağladı ancak hala eksik bir şeyler var.
Amfimin
yeterli olduğunu öğrendim (en azından kullandığım hoparlörleri ve hatta orta
sınıf hoparlörler de olmak üzere çoğunu sürmekte sıkıntı çekmeyeceğini).
Merkez
hoparlörümün yetersiz olabileceği görüşü vardı. Bu konu üzerine araştırma
yaparken bir anda şimşek çaktı kafamda!
Biz odanın
akustiğinde hiçbir düzenleme yapmamıştık ki zaten hiçbir aleti tam performans
kullanmıyorduk ki…
Bununla ilgili
birçok şey öğrendiğim Stereo Mecmuası Dergisi ve Forumu baş kaynağım oldu
diyebilirim. Ve hatta bu forumdan tanıştığım bir arkadaş (kdundar) çok yardımcı
oldu ve hatta hala da yardımcı oluyor sağolsun.
Kdundar’ın
öğrettikleri ve yorumları ile REW programında yaptığım ölçümler sonucunda hoparlör
frekanslarını olabildiğince düz bir çizgiye oturttum. Yansımalar fena olmasa da
neden daha iyi olmasın düşüncesiyle odanın akustik düzenlenmesi üzerine kafa
yormaya başladık…
Ülkemizde maalesef
mutlu olmak, yaşam yavaşı haricinde uğraştığımız her şey lükse kaçıor. Tabi ki
bu hobi için de geçerli bu durum. Güç bela harçla borçla bizim haricimizdeki ülkelerin
tam iki katı fiyatına aldığımız elektroniklerimiz ve bunları desteklemek için
yapacağımız düzenlemeler oldukça maliyetli.
Hem
profesyonel ölçüm yapmadan uygulanması çok yanlış olmayacak hem de “diy”e (do
it yourself - kendin yap) daha uygun olması nedeniyle bass trap (bas tuzağı)
yapımı ile başlamaya kara verdim.
Sanırım bir
sonraki yazının konusu belli oldu.
22 Nisan 2014 Salı
Merhaba
Merhaba, bendeniz Onur.
Geçmişte, çocukluğunda ki hayallerini
gerçekleştirmeye çalışan, hayattan zevk alan ve daha fazla almak için de çaba
sarf eden bir kulunuzum.
Dergilerden, gazete reklamlarından
kesip yapıştırdığım fotoğraflar ile deck sistem konfigürasyonları yaparak bir çocukluk
geçirdim. Orta direk bir memur ailenin çocuğu olarak çok fazla maddi imkanımız
yoktu hayallerimiz için. Alabildiğim daha doğrusu aldırabildiğim o zamanların
efsanesi sayılan Philips FW855C dört kolonlu surround müzik setiydi. Aynı
hevesle lisede bir orkestra kurduk ve müzik mutfağına resmen girmiş oldum.
Orkestra döneminde hem basgitar
çalarak hem de aletlerin ve elektroniklerin setupları, ayarları derken bir
nebze de olsa kendimi tatmin etmeye çalıştım. Okulun düzenlediği bir okul
partisine yerel radyo istasyonundan gelen dj ile tanışıp birkaç ay yakasını
bırakmayınca beni yayın odasına aldı. Yaklaşık bir sene kadar haftada iki gün,
günde dört saat mikser başında mikrofon arkasında kaldıktan sonra maalesef o
dönem ki adı ÖSS olan baş belası nedeniyle yayın odası ile vedalaşmak zorunda
kaldım.
Üniversite döneminde büyükşehirin
güzelliklerinden faydalanarak müzik ile hiç alakası olmayan motorsporlarına daldım.
Maalesef araç içinde değil de kronometre başında hakemlik yapabildim ancak.
Okul bitti, askere gittim, iş
buldum, memlekete döndüm, evlendim,…
Seneler sonra virüs rahat durmadı
ve tekrar baş gösterdi.
Herşey ev kurma aşamasında oldu.
Her yeni çiftin hayali olan kendi evinde, L koltukta, film izleme keyfini
gerçekleştirmek için Panasonic 50ST50E model bir plazma almamla başladı.
Plazmanın kalitesi, renkleri,
gerçekçiliği karşısında eğitilen göz daha fazlasını istedi ve film kalitemizi
arttırdık. Divx’lerden bdmv'lere ve bluray .iso’lara terfi ettik.
Ama hala bir şeyler
eksikti filmlere tam giremiyorduk her ne kadar plazmanın 2.1 surround sistemi
çoğu kişi için yeterli olsa da maalesef bize yetemedi. Sinema sistemi arayışına
girdim.
Forumlarda geçen saatler sonucu
sevgili Eşimin de desteği ve çocukluğumdaki deck sistemlere olan hayranlığım ve
isteğim ile Marantz NR1603 ve Focal Sib serisi hoparlörlerle yine Focal Cub3
subwooferı alarak tekrar bir başlangıç yapmış olduk.
Tabi ki virüs rahat durmuyor, bakalım hayat bize neler getirecek…
28 Mart 2014 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)